Ana Sayfa Arama Galeri
Kategoriler
Servisler
Hava Durumu Puan Durumu
Sosyal Medya

Muazzez Abacı’nın kızı Saba kimdir? Nerede yaşıyor, mesleği ne?

Türk Sanat Müziği’nin altın seslerinden Muazzez Abacı, sahnede bıraktığı ihtişam

Türk Sanat Müziği’nin altın seslerinden Muazzez Abacı, sahnede bıraktığı ihtişam ve yıllara meydan okuyan güçlü yorumuyla hafızalara kazınmış bir isimdi. Ancak onun parıltılı kariyerinin ardında, yıllarca gözlerden sakladığı bir anne-kız hikâyesi, bitmeyen fırtınalar ve tam bir film senaryosunu andıran çarpıcı bir yaşam vardı.
Ünlü sanatçı, ABD’de geçirdiği kalp krizi sonrası, tam 78. doğum gününde hayata veda etti ve ardından hem sanat dünyasında hem de sevenlerinin gönlünde büyük bir boşluk bıraktı.

78. yaş gününde gelen veda: Menajerinden duyuran acı haber

Geçtiğimiz ekim ayında anjiyo geçiren ve stent takılan Abacı, sağlık sorunları nedeniyle bir süredir tedavi görüyordu. Üzücü haberi menajeri Taner Budak duyurdu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada:

“Büyük bir üzüntüyle sanatçımız Muazzez Abacı’yı kaybettik. Sevgisi, güler yüzü ve güzel kalbiyle daima hatırlanacak.”

sözlerine yer verdi.

Sanatçı, doktor olan kızı Saba Abacı’yı ziyaret etmek için gittiği ABD’de 30 Ekim’de kalp krizi geçirmiş, yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı. Ancak tüm müdahalelere rağmen 12 Kasım’da yaşamını yitirdi.

Ankara’dan sahnelere uzanan bir yolculuk: “Vurgun” ile zirveye

Asıl adı Hicran Muazzez Abacı olan usta yorumcu, 12 Kasım 1947’de Ankara’da dünyaya geldi.
1990 yılında yayınladığı “Vurgun” albümü, Türk müzik tarihinde fırtına estirerek rekor satışlara imza attı. Sesinin gücü, sahnedeki duruşu ve yorum performansı, onu kısa sürede Türk Sanat Müziği’nin en güçlü kadın figürlerinden biri haline getirdi.

1998 yılında “Devlet Sanatçısı” unvanını alarak kariyerinin en unutulmaz başarılarından birine imza attı. Sahnelerde ve televizyon programlarında yüzlerce kez yer alan Abacı, geniş kitleler tarafından yalnızca bir sanatçı değil, bir ekol olarak benimsendi.

Gizlenen bir hikâye: Gözlerden uzak büyüttüğü kızı Saba

Muazzez Abacı’nın hayatındaki en hassas konu, yıllarca gözlerden uzak tutmaya çalıştığı tek kızı Saba Abacı oldu.
Henüz 18 yaşında polis memuru Abdurrahman Abacı ile yaptığı ilk evliliğinden dünyaya gelen Saba, daha sonra ABD’de doktor olarak yaşamını sürdürdü.

Abacı ise kızını uzun yıllar kameralardan uzak büyütmeyi tercih etti. Ünlü sanatçı, her röportajında kızından gururla bahsederken, onun gölgede kalmasını özellikle istediği biliniyordu.

Fırtınalı evlilikler, çalkantılı ilişkiler

Muazzez Abacı’nın özel hayatı, sahnedeki duruşunun aksine oldukça fırtınalıydı.

İkinci evliliğini 1973’te avukat Atilla Kurtbaş ile yaptı. Bu evlilik kısa sürdü.
◼ En çok konuşulan birlikteliği ise, 1980’de cezaevinde bulunan Hasan Heybetli ile yaptığı evlilik oldu. Abacı bu nedenle bir süre Akşehir’de yaşamak zorunda kaldı.

Heybetli ile olan ilişkisi yıllarca magazin basınının en çok konuştuğu başlıklar arasındaydı. Çift 1989’da yeniden evlendi, 1993’te bir kez daha ayrıldı.
2006 yılında Heybetli’nin elinde bir gülle Abacı’nın kapısına gitmesi, “yeniden evlenecekler” iddialarını alevlendirmiş fakat bu hiçbir zaman gerçekleşmedi.

ABD’de verilen yaşam mücadelesi

Kızını ziyaret için ABD’ye giden Abacı, burada geçirdiği kalp krizi sonrası yoğun bakıma alındı. Doktorların tüm çabalarına rağmen durumu giderek ağırlaştı ve usta sanatçı, tam da doğduğu günün yıldönümünde hayata gözlerini yumdu.

Ardında; yıllara meydan okuyan bir ses, milyonların hafızasında yer eden şarkılar, ödüllerle dolu bir kariyer ve film tadında bir yaşam hikâyesi bıraktı.